19 Ekim 2010 Salı

Flamanca ogreniyorum!

0 comments


Malum Belcika'da yasiyoruz, bilmeyenler icin burda iki hatta uc ayri resmi dil var! Ilk geldigimde en cok garibime giden seydi, simdi ben biriyle karsilasinca nece konuscaz nasil olcak vs derken zamanla alistik tabi. Buraya geleli 4 yil oluyor, ilk 3,5 yilimiz Bruksel'de yani hem fransizca'nin hem de flamanca'nin resmi dil olarak kabul edildigi bir sehirde gecti. Her ikisi de resmi dil kabul ediliyor ama Bruksel'de cogunluk fransizca konustugundan ben de fransizca kursuna gitmeye karar vermistim, hem zaten flamanca sonradan ne isime yarayacakti ki?
Bir heves (tabi o zamanlar Ela da yok henuz) basladim fransizca ogrenmeye, haftada uc gun kurs, fransizca dergiler aliyorum televizyon izliyorum, ingilizceyle butun islerimi halledebilecekken kasip fransizca parcaliyorum filan, super motiveyim yani. Sonra kursa devam ettigimin ikinci yili hafif hafif fransizca beni baymaya basladi, saka maka cok da zor bir dil ingilizceye hic benzemiyor. Yavas yavas motivasyonum kaybolmaya basladi, tam o aralar da hamile kaldim. Gundemim tamamen degisti tabi, ilk baslarda doktorumla fransizca konusmaya calissam da daha fazla kasamicam aman onemli birsey kaciririm diye ingilizceye donus yaptim. Donus o donus oldu, 5 aylik filan hamileydim kursu biraktim, tatile gittik, hep ingilizce okudum, kursa da gitmeyince fransizcami marketteki kasiyerlerden ve apartmandaki yasli teyzelerle hava durumu disinda baska birsey konusamamaktan yavas yavas kaybettim. Yine de eve bir mektup birsey geldiginde google translate de sagolsun ben okuyup anliyordum.
Sonra flaman bolgesine tasindik nisan ayinda. Burasi tamamen baska bir dunya, flamanlar ve fransizca konusan walonlar birbirlerini sevmiyorlar, dolayisiyla burda fransizca konusan insana da pek rastlanmiyor. Oyle ki belediyelerde sirf fransizca konusulmasin diye flamanca disinda bir dilde konusmak yasak, gerci biz ingilizce konusmaya calisinca yardimci oluyorlar ama yine de burda dil bilmemek daha zor. Bruksel'de cok fazla yabanci oldugu icin her yerde ingilizce seyler de yaziyordu, yabancilik cekmiyorduk. Simdi tamamen baska bir ulkeye gelmis gibi olduk...
Dolayisiyla eylul ayinda kursa basladik ben de esim de. Ben haftada bir aksam gidiyorum, Elos babasiyla takiliyor o gunlerde, hos daha bir kere gidebildim tatilde oldugumuz icin 4 ders kacirdim. O da kotu oldu tabi, tam da basinda 4 ders birden kacirinca bakalim nasil yakalicam kurstakileri? O yuzden hazir su an Ela uyuyorken ders calismaliydim ama bir de baktim ki bu yaziyi yaziyorum :) Bu yastan sonra hele bir de cocukluysan ders calismak cok zormus yahuu, hic calisasim yok...

14 Ekim 2010 Perşembe

Cocukla Yolculuk

3 comments
Posted by Picasa


Ela'yla 23 aylik hayatimiza bugune kadar 7 ucak yolculugu ve en fazla 5 saat suren sayisiz araba yolculugu sigdirdik. Ela gibi uykusu az, araba koltugunda oturmayi sevmeyen bir cocukla yolculuk yapmak hic kolay olmuyor tabi. Simdi biraz buyudu de yolculuk daha rahat geciyor, bebekken yaptigim ucak yolculuklarinin sonunda resmen tukenmis oluyordum. Bu son yolculugumuz oncekilere gore cok daha iyi gecti tabi, ama yanimda tasidigim gulle gibi canta olmasaydi halim harapti...Ela'yi oyalamak icin kitap, kagit-kalem, oyuncak, meyve neler neler tasiyorum yanimda. Yola cikmadan birgun once basliyorum yol cantamizi hazirlamaya, tabi eger bu yolculuk ucak yolculuguysa hazirliklar daha kapsamli oluyor. Haftalar oncesinden ucakta oyalamak icin ne alabilirim diye basliyorum oyuncakcilari, internet sitelerini dolasmaya. Aldigim oyuncak-kitap her ne ise yolculuk anina kadar da gostermemeye calisiyorum ki, ucakta ilgisini ceksin. Iste son yolculugumuzun guzel gecmesini saglayan seyler:

- Icinde 4 parcalik 5 tane puzzle olan bir kitap
-Miknatisli bir kitap (Evrim'in hediyesi olan bu kitap tam da yolculuk oncesi super bir zamanda geldi)
-Renkli kalemler ve kucuk bir defter
-Kucuk bir yogurt, meyve, kraker
-Netbook ve icine yuklenmis birkac tane maisy videosu :) Linkteki videoya bayiliyor arka arkaya 5-6 kere izlemistir heralde ucakta :))

-MP3 player
-Oyuncak ayisi Findik

Bu saydiklarimla ancak 3,5 saati tamamlayabildik, eskaza daha uzak bir yere gitsek ne kadar daha oyalayabilirdim bilmiyorum valla :)

13 Ekim 2010 Çarşamba

Tatil bitti, eve donduk...

0 comments
Posted by Picasa

Epi topu uc haftadir evimizden uzaktayiz, ama ben cok ev kusuyum galiba, evimizi nasil ozlemisim nasil ozlemisim anlatamam. Uzakta olup da rahat hissetmedigimiz bir yerde de degildik ayrica, ablamin evi babanemizin evi ama yine de insanin evi gibi yok kardesim! Yani koltugumuza oturup ayaklarimi uzatmayi bile ozlemisim o derece yani. Bazi arkadaslarim var burda, giderler iki-uc ay kalirlar ama hiiiic aramazlar evlerini, benimki mi garip onlarinki mi bilemedim simdi...

Her neyse Ela da benim gibi, yolda daha eve giderken bile eve gidiyoruz diye seviniyordu. Eve geldik surekli "bizim ev, bizim ev" deyip durdu :) Yuzune bile bakmadigi oyuncaklarini ozlemis, aksamdan beri hangisiyle oynayacagini bilemiyor bi birini aliyor eline bi birini :) Sabah uyanip da yatakta babayi gorunce sevincle "baba burda" dedi :)

Kisacasi guzel bir tatil gecirdik, sevdiklerimizi gorduk onlara doyamadik o ayri ama evimize donduk, mutluyuz. Yalniz kucuk bir ayrinti biraz hastayiz, Ela'nin da benim de burnum akiyor firk firk, ilaveten Ela'da biraz da oksuruk var. Dun geldigimizde burda piril piril gunesli bir hava vardi ama bugun buzzz gibi. Istanbul'daki son haftamizda Istanbul buz gibiyken Belcika sicakti. Biz geldik ya sogudu burasi hemen, kesin istanbul sicaktir bugun!

4 Ekim 2010 Pazartesi

Fotograflarla kuzenler

2 comments
Ela kuzeni Derin'i buyutecle yakindan inceliyor :))
Defne'yle Kanyon'da alisveris cilginligi
ve sonunda da top havuzunda kudurmaca :)
Posted by Picasa
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

Ela ve annesi... Copyright 2008 All Rights Reserved Baby Blog Designed by Ipiet | All Image Presented by Tadpole's Notez

Web Analytics