26 Kasım 2010 Cuma

Kipper the dog

3 comments


Kipper, son gunlerde Ela'nin en sevdigi karakter. Ilk bir yil boyunca Ela'yi televizyondan tamamen uzak tutabildiysem de, daha sonrasinda ben de yavas yavas ipleri saldim. Ben yemek yaparken ya da bir isim varsa duzgun seyler bulup izletmeye calisiyordum. Gece Bahcesi ve en cok da Caillou'ya bayildi. Caillou ilk baslarda iyi hos gelse de zamanla da bizi baydi ve hemen baska arayislara girdik. Maisy mouse o donem kurtaricimiz oldu, ustelik de Turkce'sini degil ingilizcesini bulmustuk, Ela pek anlamamasina ragmen cok sevdi. Sonra Turkiye tatiline gidince Ela'ya uygun dvd'ler almaya karar verdim. Niyetim Maisy'nin turkcesini bulup almakti ama bulamayinca Kipper' i gorup aldik. O gun bugundur Kipper Ela'nin favorisi.
Kipper, Ingiliz Mick Inkpen tarafindan yazilmis, daha sonra da cizgi serisi yapilmis ve cocuklar icin en iyi animasyon dalinda BAFTA odulu almis. Ana karakter olan Kipper merakli bir kopek, en yakin arkadaslari Tiger, Pig ve Pig'in kucuk kuzeni Arnold'la baslarindan gecen maceralari izliyoruz surekli. Ela en cok da yasinin yakin olmasindan dolayi sanirim Arnold'i seviyor. Kipper ve arkadaslarinin biraz obur olmasinin disinda pek bir sorun yok, fakat genelde kurabiye, pasta, cips vs birseyler yiyip duruyorlar ve Ela da izlerken birden bire ben kurabiye istiyorum, pasta yicem diye geliyor bana, ama ben eline mandalina, elma, kuru uzum vs tutusturup geri gonderiyorum genelde :)
Onumuzdeki sene yani 2,5 yasina gelince okula baslayacagi icin flamancaya da hafiften asinaligi olsun istiyorum aslinda, biz de konusamadigimiz icin hic duymadigi bir dil flamanca. Gecenlerde "Little Einsteins" in dvd'sini aldik, ingilizce olarak kuzeni Defne'yle beraber biraz izliyordu ama flamanca versiyonu pek cezbetmedi. Onu acinca "bunu begenmedim, Kipper acalim" diyor hemen :)

19 Kasım 2010 Cuma

Dogumgununden

5 comments
Posted by Picasa

Gectigimiz haftasonu Ela'nin dogumgununu bir kere de arkadaslarimizla bu sefer kendi evimizde kutladik. Son ana kadar 10 cift ve 10 cocuk olacagini sanirken, dogumgununden iki gun once farkettim ki 10 degil 17 cift ve 17 cocuk olucakmisiz. Nasil boyle bir sapma olabilir ki demeyin, oluyor iste :) Yine de gelicem deyip de gelmeyen insanlar oldu ve dusundugumuz kadar da zor gecmedi, bir sekilde atlattik :)

Ela zaten gunler oncesinden hazirdi, dogumgunum olcak, arkadaslarim gelicek, hediyeler gelicek, elbise giycem deyip duruyordu. Cumartesi-pazar evde hummali bir hazirlik icinde oldugumuzu farkedince anladi ki "o gun" yaklasiyor, pazar sabahi evi de susleyince
ogle uykusuna zor ikna edip de yatirdim. Uyandiginda ilk misafirlerimiz gelmisti bile, sevincle karsiladi onlari ve tabi hediyelerini :) Gun boyunca hediyelerini acti durdu, hangi biriyle oynayacagini sasirdi. Evin icinde yururken aman bi oyuncaga basmayayim, aman yerde cocuklardan biri olur ezmeyeyim diye herkes cok dikkatliydi :) Saka maka bol curcunali ama cok guzel bir dogumgunu partisi oldu, fotograflarda Ela'nin agzi kulaklarinda cikmis hep, ne kadar mutlu oldugunu anlatmaya gerek yok.

Bir de dip not; bu haftasonu baska bir arkadasimizin cocugunun dogumgunu var, hediyesini onceden alip paketleyip Ela'dan uzak bir yere - kitapligin en ustune- koymustum, dogumgununun aksami yatmak icin hazirlanirken hediyeyi gordu orda ve "Anne bak burda hediye kalmis, acmayi unutmusum" dedi :)) Cok gulduk, neyse ki fazla uzatmadi hemen kabullendi durumu...

8 Kasım 2010 Pazartesi

Hosgeldin iki yas :)

11 comments

Pazar gunu Ela'miz 2 yasina girdi, dusundugum zaman hersey hem cok uzak hem de cok yakin. sanki hic bebek olmamis, sanki hep su anki halindeymis gibi ama hem de ne cabuk gecti su iki sene dedirtecek kadar da yakin! Garip, bebek hallerini daha simdiden unutmaya basliyorum oysa hicbirseyi unutmak istemiyorum. Surekli cantamda fotograf makinesi, kamerayla gezip duruyorum. Buyuyor olmasi, iyice konusabiliyor herseyi kendi basina yapmaya calisiyor olmasi hem cok guzel hem de cok huzun verici. Ne bileyim iste buyuyor, gunler hizla geciyor, benim de icimi boyle anlasilmasi garip duygular kapliyor, annelik iste :)

Haftasonu Almanya'da teyzemlerdeydik, pazar gunu aile arasinda kucuk bir kutlama yaptik, haftaya arkadaslarimizla ve tabiki Ela'nin arkadaslariyla daha buyuk bir parti vericez evimizde. Bebek Koala'nin dogumgunu kitabini cok sevdigi icin, kendi dogumgununu de heyecanla bekliyor, pasta, hediyeler, elbise, arkadaslar :)

Bu arada son 2-3 haftadir da bir asilik basladi bizim kizda, benim ak dedigime o kara diyor filan :) Hemen birkac ornek vereyim:

Anne: Ela'cim terliklerini giy hadi ayaklarin usuyecek
Ela: giymicem
Anne: Ama ayaklarin usur hasta olursun sonra bidi bidi vs
Ela: giymicem
Anne: peki (uygun bir anda terlikleri giydirmek uzere konuyu kapatir)
----------------------------

Ela: Biskuvi yicem
Anne: Yemekten once biskuvi yenmez Ela'cim, once yemegini ye ondan sonra
Ela: yicem
Anne: yemekten once yenmez
Ela: yenir, yencek!
Anne: (nasi yani!?)
-----------------------------
Gec olmus, uykusu geldigi icin herseye sarmaktadir, en sonunda da oyun oynarken birseyi yapamadigi icin aglama krizine girer, aglarken gelir sarilir ve
Ela: uykum geldi benim
Baba: tamam hadi yatalim
Ela: ( aglamasi daha da siddetlenir) uykum yok!
Baba: ama uykum var dedin
Ela: uyumicaaam
sonra birden susar ve gulmeye baslar
Ela: uykum yok baba, bak guluyom
:)))
-----------------------------------
yine bir uyku hadisesi, haftasonu teyzemdeyiz. uykusu gelmis ama bir turlu iceri goturup yatmaya ikna edemiyorum, en sonunda yine basit birseyden aglamaya baslayinca kucagima alip yatak odasina goturdum.
Ela: cok uykum geldi anne
Anne: Evet biliyorum tatlim, hadi uyuyalim biraz
Ela: (yine aglamasi siddetlenir) uyumicam beeeen
Anne: hadi bak sana ninni soylicem uyucaz beraber
Ela: soyleme istemiyom
Bir sure deneyip uyutmayi beceremeyince iceri gitmeye karar veren anne soyle der:
Anne: Peki hadi kalk iceri gidelim o zaman
Ela: uyucam ben
Anne:( ya sabir!) peki uyuyalim o zaman
Ela: (aglar ve) uyumicaaam, uykum yok benim
Anne: tamam o zaman hadi iceri gidelim
Ela: uyucam!
bu diyalog bu sekilde bilmem ne kadar surdu, Ela ne kadar agladi hatirlamak istemiyorum ama onu ordan sakin bir sekilde odadan cikartmak icin babasiyla beraber akla karayi sectik. Sonrasinda arabaya binip eve donmek uzere yola ciktik, ve Ela 5 dakika icinde koltugunda sizdi :)
--------------------------------------
Hayir bir tek uykusu geldigi zamanlar boyle olsa anlicam, ama bugun mesela 1,5 saat ogle uykusundan uyandi, bana seslendi yanina gittim biraz yatakta oynadik, sonra hadi gel asagi inelim artik deyince yok uyucam ben diye basladi gene. yeni uyandin gel yemek yiyelim desem de tutturdu uykum var uyucam diye, uyu deyince de yine aglayarak uykum yooook diye basladi. Ne yapmali, nasil edip de sakinlestirmeli ve bu arada sakin kalabilmeli bilmiyorum valla. Buyudukce kolaylasiyor mu yoksa zorlasiyor mu bazi seyler bilemedim ben simdi...

3 Kasım 2010 Çarşamba

Mim

0 comments
Yeliz'cim mimlemis, hem de bu sefer bilimsel bir calisma icin iste basliyorum...



1. Bir zamanlar “bebek günlükleri” vardı. Sizce bloglar onların yerini aldı mı?



Bloglar onlarin yerini almadi bence, her ikisinin de yeri ayri mesela benim hamileligimden beri tuttugum bir gunlugum var. Malum Ela buyuyor eskisi kadar sik yazamiyorum ama yine de onemli seyleri ilk o deftere yaziyorum ben aslinda. Yillar sonra Ela'ya verecegim ani da sabirsizlikla bekliyorum :)



2. Blog yazarlığı ebeveynlik tarzınızı etkiliyor mu? Nasıl?
Ebeveynlik tarzimi etkilemiyor ama ebeveynligime katkisi cok. Bloglar sayesinde bir suru yeni seyler ogreniyorum. Bu bazen kizim ya da kendim icin bir kitap olabiliyor, ya da Ela'dan daha buyuk cocuklari olan annelerden ileride basimiza gelebilecek muhtemel seyler hakkinda az cok fikir sahibi oluyorum.

3. Anne-baba-çocuk blogları blog dünyasını etkiliyor mu? Nasıl?
Blog dunyasinda cok fazla anne-bebek blogu oldugunu biliyorum, bu sayede bebek urunleri satanlar icin iyi bir reklam araci olabilir bloglar.

4. Cocuk büyütmekle ilgili olarak, bloglar olmasaydı kesinlikle farklı davranırdım dediğiniz bir şey
var mı?
Var, mesela bezsiz bebek olayini daha once duymus olmama ragmen bloglardaki ornekleri gordukce daha cok bilgi sahibi oldum ve onlari okumasaydim belki denemeye girismezdim bile ama bloglar sayesinde denedim. Boylece kizim 21 aylikken bezden tamamen kurtulmus olduk.

5. Anne-Baba olmak meslek mi yoksa üstlendiğimiz toplumsal rollerden biri mi?
Ikisi de degil, artik bir bebek istedigimize karar verdik ve anne oldum.

6. Anne-baba-çocuk blogları, babaları nasıl etkiliyor?
Bizim babamiz pek merakli degildir, benim blogumu da pek okumaz. Gerci ben okumadigini sandigim halde isyerinden ara ara baktigini ogrenmistim sonradan, ama yine de cok ilgili degildir.

7. Bloglar yoluyla gerçekleşen bilgi ve deneyim aktarımı büyükanne-büyükbabaların bilgi ve deneyimini değersizleştiriyor mu?
Degersizlestirmiyor ama degisen seyler var, mesela bizim kucuklugumuzde mama vermek cok populermis simdiyse oyle degil.

8. Anne-baba-çocuk blogları sözkonusu olduğunda, blog yazmayı daha ne kadar sürdürmeyi düşünüyorsunuz?
Bilmem, Ela'dan cok once de yaziyordum baska bir blogum vardi, sanirim yazmaktan bikana kadar surdururum blog yazmayi.

9. Yazdığınız blog kapansa ya da kapatılsa bloglar yoluyla kurduğunuz sosyal ilişkiler devam eder mi?
Mail ve telefon araciligiyla da olsa devam eder.

10.000 mimi
Bir de kizim icin fazladan 10.000 liram olsa napardim sorusu var; heralde egitimi icin kullanirdim, bankaya filan yatirirdim.

Mimler bitti, bir sonraki postta gorusmek uzere, simdi Elos'la kapali bir oyun alanina gitmek uzere hazirlanmaliyiz :)

Ha bir de benim de baska blogculari mimlemem gerek, eger yazmak isterlerse
Evrim, Hulya ve Seyhan'i sobeliyorum. Anne-bebek bloglarinin cevabi mailto:annebabacocukbloglari@gmail.com gonderilecekmis ki calismaya katkimiz olsun...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

Ela ve annesi... Copyright 2008 All Rights Reserved Baby Blog Designed by Ipiet | All Image Presented by Tadpole's Notez

Web Analytics